Modern şehir yaşamı, bireyselleşme ve dijitalleşme ile komşuluk bağlarını zayıflatıyor. Araştırmalar Türkiye’de komşuluk bağlarının tamamen sona erdiğini düşünenlerin oranı önemli ölçüde kayda değer.
Geleneksel değerler mi, yoksa dijital iletişim mi?
Eskiden mahalle ve çarşılar, insanlar arasındaki duygusal destek ve güveni güçlendiriyordu. Prof. Dr. Ebulfez Süleymanlı bu ilişkilerin karşılıklı sorumluluk ve dayanışmayla şekillendiğini belirtti.
Modern kentlerde görülen kırılmalar
Areda Survey’in 2024 verilerine göre Türk halkının %63,3’ü komşuluk ilişkilerinin eskisi kadar güçlü olmadığını, %31,2’si ise ilişkilerin tamamen sona erdiğini düşünüyor. Yüksek katlı binalar, anonimleşme ve sosyal izolasyon bu zayıflamanın ana gerekçeleri olarak öne çıkıyor.
Alışveriş merkezleri ve dijitalleşme etkisi
Avm’ler ve dijital iletişim araçları, geleneksel komşuluk yüzeysel kalırken, WhatsApp grupları gibi platformlar iletişimi kolaylaştırsa da sıcaklığı azaltabiliyor ve yanlış anlamalara yol açabiliyor.
Apartman yaşamı ve mahremiyet
Apartman ve site hayatı yakınlık sağlar gibi görünse de etkileşimi azaltıyor. Çat kapı ziyaretler azalırken ortak alanlar yüzeysel etkileşimlere dönüştü.
Dayanışma ve güvenin gerilemesi
Komşular arasındaki dayanışma azalırken, yüksek gelir gruplarında rekabet ve statü ön plana çıkabiliyor. Geleneksel sözler eskisi kadar yaygın değil.
Komşuluk hâlâ hayati mi?
Prof. Dr. Süleymanlı, yalnız yaşayan yaşlılar ve çocuklu aileler için komşuluk ilişkilerinin hayati önem taşıdığını vurguluyor. Basit bir selam bile bağları güçlendirebilir ve toplumsal yalnızlığın azalmasına katkıda bulunabilir.
<i>Bu içerik yapay zekanın desteğiyle oluşturulmuştur. Bir hata olduğunu düşünüyorsanız lütfen iletişime geçin.</i>




