2023 yılının Temmuz ayında, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile Ermenistan Başbakanı Nikol Pashinyan, Abu Dabi’de ilk kez doğrudan ve aracısız görüşme gerçekleştirdi. Bu adım, uzun süredir devam eden dolaylı görüşmeler ve uluslararası arabulucuların çabaları yerine, iki liderin doğrudan iletişim kurması açısından önemli bir gelişme olarak değerlendiriliyor.
Görüşmenin içeriği hakkında sınırlı bilgi paylaşılsa da, iki tarafın da “tüm sorunların çözümünde doğrudan müzakerelerin en verimli yol olduğunu” vurgulaması dikkat çekti. Azerbaycan resmi ajansı, “kritik öneme sahip barış gündeminin temel unsurlarında ciddi ve yapıcı tartışmalar yapıldı” ifadesini kullandı. Bu unsurlar arasında sınırların belirlenmesi, Zengezur koridorunun açılması ve geliştirilmesi, barış anlaşmasının ilk imzalarının atılması yer alıyor.
Barış Sürecinde Yeni Bir Dönem
Bu görüşme, Mart 2023’te tarafların ilk defa barış anlaşması şartlarında uzlaştıklarının duyurulmasının ardından gerçekleşti. Yıllarca süren çatışmalar ve uluslararası arabulucuların çabaları sonunda, Azerbaycan bölgede önemli ilerlemeler kaydetti. 1990’ların başında başlayan ve 2020’ye kadar devam eden çatışmalar, Azerbaycan’ın Karabağ üzerindeki kontrolünü yeniden sağlamasına zemin hazırladı.
Karabağ ve Bölgesel Çıkarlar
Karabağ, etnik Ermeni nüfusun kendi kendini ilan ettiği ve uluslararası toplumca tanınmayan bir bölge olarak kalmaya devam ediyor. Bölgedeki çatışmalar sonucu yaklaşık bir milyon insan yer değiştirdi. 2020 ve 2023’te yaşanan çatışmalar, Azerbaycan’ın bölge üzerindeki kontrolünü güçlendirdi. Bu süreçte, bölgedeki idari yapılar ve nüfus hareketleri yoğun olarak değişti.
Görüşmeler ve Anlaşma Maddeleri
Görüşmeler sırasında, Ermenistan’dan gelen bazı tavizler gündeme geldi. Bunlar arasında Avrupa Birliği gözlemcilerinin sınırdaki varlığının sona erdirilmesi ve uluslararası mahkemelerde açılmış davaların düşürülmesi bulunuyor. Azerbaycan, AB gözlemcilerinin bölgedeki varlığını eleştirerek, “Ermenilerin askeri ve istihbarat faaliyetlerini gizlemek için kullandığını” iddia etti. Ayrıca, Ermenistan’ın anayasasında toprak taleplerine ilişkin ifadelerin kaldırılması planlanıyor. Ermenistan ise, mevcut anayasanın doğrudan Karabağ’ı içermediğini, 1990 Bildirgesi’nin yeniden değerlendirilmesini öngören ifadeler içerdiğini belirtiyor ve 2027’de yeni anayasanın kabul edilmesini planlıyor.
Bölgesel Güçler ve Zengezur Koridoru
Türkya ve Azerbaycan’ın güçlü müttefiki olarak, Türkiye sürece aktif katıldı. Pashinyan’ın 2025 Haziranında İstanbul’a yaptığı ziyaret ve Erdoğan ile görüşmesi, bölgesel barış açısından önemli adımlar olarak görüldü. Aynı zamanda, Avrupa ve Asya arasında büyük önem taşıyan Zengezur koridorunun kontrolü konusunda çeşitli anlaşmazlıklar devam ediyor. Ermenistan, “Zengezur Koridoru” ifadesini reddederken, Azerbaycan koridorun güvenli ve istikrarlı işlemesi için kontrolü kendi sınırları içinde tutmak istiyor. ABD’nin önerisi, bu güzergahın 100 yıl kiralanması ve ortak kullanımına açılması yönünde. Middle East Eye, bu önerinin, Trump yönetiminin bölgedeki dengeyi sağlama amacıyla koridoru özel bir ABD ticari operatörü aracılığıyla yönetme planını yansıttığını belirtiyor.
Rusya ve Bölgedeki Değişen Güç Dengesi
Görüşmeler, bölgedeki güç dengesinde önemli bir değişikliğin işareti oldu. Moskova, geleneksel arabulucu rolünden uzaklaşmaya başladı. Kremlin sözcüsü Dmitry Peskov, iki lider arasındaki doğrudan diyaloğu memnuniyetle karşıladıklarını söylerken, Rusya’nın bölgedeki etkisi azalmaya devam ediyor. Analistler, Azerbaycan’ın artık Rus arabuluculuğuna ihtiyaç duymadığını ve bu durumun bölgesel ilerleyişi kolaylaştırdığını düşünüyor. Ermenistan-Rusya ilişkileri ise 2021 ve 2022’deki olaylar sonrası ciddi şekilde bozuldu. Moskova’nın, Ermenistan’a yönelik güvenlik taahhütlerini yerine getirmediği ve 2024’te yaşanan olaylar, bölgedeki güç dengelerini yeniden şekillendiriyor.
Geleceğin Zorlukları
Doğrudan görüşmelerin olumlu sinyaller vermesine rağmen, çözümün kalıcı olması önünde birçok engel bulunuyor. Ermenistan’da muhalefet ve dini liderler, Pashinyan hükümetine karşı baskılarını sürdürüyor. Rusya’ya karşı iç siyasi hareketler ve gösteriler de yaşanıyor. Özellikle, Rus milyarder Samvel Karapetyan’ın tutuklanması ve enerji sektöründeki etkileri, iç politikadaki gerilimi artırdı. Uzmanlar, bölgedeki karmaşık ilişkilerin, barış sürecini zorlaştırabileceğine dikkat çekiyor. Ayrıca, Rusya’nın dezenformasyon kampanyaları ve askeri güç gösterileri, bölgedeki istikrarı tehdit ediyor. Buna rağmen, bölge liderleri ve uluslararası aktörlerin ortak çabaları, kalıcı çözümler için umut vadediyor.